yeni yıla girmemize son 5 saat kaldı =)
yeni yıl bize de yaradı
kendi sitelerimden 3 tanesinin pr degeri bekledigimden yüksek degerlere cıktı =)
eglences.ch = pr 3
forumlesh.com = pr 2
eglenceli-blog.blogspot.com = pr2 :D
yeni yıla son gün =)
Gönderen
Wyrus
on 31 Aralık 2008 Çarşamba
Etiketler:
eglence,
eglenceli,
eglenceli yıl,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
pagerank degeri arttı
/
Comments: (0)
Yeni yıla geri sayım : son 4 gün =)
Gönderen
Wyrus
on 27 Aralık 2008 Cumartesi
Etiketler:
2009 a giricez,
eglence,
eglenceli,
eglenceli yıl,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
yeni yıl
/
Comments: (0)
mutlu bazen hüzünlü bazende aglayarak gecti .. kimi zaman güldük kimi zaman nefret kin duyduk kimi zaman agladık ama hepsine degdi. ömrümüzden 1 yıl daha gecti.
umarım yeni yıl dilediginiz gibi olur ...
umarım yeni yıl dilediginiz gibi olur ...
Özür dilemiyoruzz ... !
Gönderen
Wyrus
on 25 Aralık 2008 Perşembe
Etiketler:
durma türkiye sende katıl bu kampanyaya,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
özür,
özür bekliyoruz,
özür dilemiyoruz,
sözde ermeni soykırımı
/
Comments: (0)
1915’te Ermenilerin maruz kaldığı şiddetten dolayı bireysel olarak özür dileme amacıyla başlatılan kampanya internet üzerinden www.**********.com adresinde başladı
Ermenilerden bireysel olarak özür dilemek amacıyla çalışmaları yürütülen kampanya, dün internet üzerinden www.*********.com adresinde başladı. Prof. Ahmet İnsel, Prof. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun öncülüğünde başlatılan kampanyanın imza metninde şöyle deniliyor:
“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
Kaynak
Bazı aydınların (!) başlatmış olduğu,özür diliyoruz kampanyası mevcut.Gerekli detaylarıda yukarıdadır.
Ermeni soykırımı olmuştur diyen,kendi ülkesine ihanet etmiş demektir.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak,defalarca arşivlerce kanıtlanmış,tamamen düzmece olan ''Ermeni Soykırımı'' safsatasına karşı çıkıyoruz ve ÖZÜR DİLEMİYORUZ !
Aksine,en yakın katliam olan ''Hocalı Katliamı'' Anadolu ve Azerbaycanda yapılan katliamlar için ''Özür Bekliyoruz''
İmza kampanyası başlamıştır.Her Türk vatandaşı olarak,destek vermek boynumuzun borcu,vatandaşlık görevimizdir.
http://ozurbekliyorum.com
http://www.ozurdilemiyoruz.com/
Özür dileyen kansızlar : 13.315
19.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
20.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
21.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
22.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
23.11.2008 : 22.318
24.11.2008 : 22.881
Özür dilemeyen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları : 48.837
18.11.2008 : 48.837
19.11.2008 : 85.400
20.11.2008 : 97.964
21.11.2008 : 126.388
22.11.2008 : 130.651
23.11.2008 : 148.033
24.11.2008 : 156.591
reklam olmasın diye sitenin adresinin sansürledim arkadaslar...
Özür dilemiyoruzz ... !
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
durma türkiye sende katıl bu kampanyaya,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
özür,
özür bekliyoruz,
özür dilemiyoruz,
sözde ermeni soykırımı
/
Comments: (0)
1915’te Ermenilerin maruz kaldığı şiddetten dolayı bireysel olarak özür dileme amacıyla başlatılan kampanya internet üzerinden www.**********.com adresinde başladı
Ermenilerden bireysel olarak özür dilemek amacıyla çalışmaları yürütülen kampanya, dün internet üzerinden www.*********.com adresinde başladı. Prof. Ahmet İnsel, Prof. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun öncülüğünde başlatılan kampanyanın imza metninde şöyle deniliyor:
“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
Kaynak
Bazı aydınların (!) başlatmış olduğu,özür diliyoruz kampanyası mevcut.Gerekli detaylarıda yukarıdadır.
Ermeni soykırımı olmuştur diyen,kendi ülkesine ihanet etmiş demektir.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak,defalarca arşivlerce kanıtlanmış,tamamen düzmece olan ''Ermeni Soykırımı'' safsatasına karşı çıkıyoruz ve ÖZÜR DİLEMİYORUZ !
Aksine,en yakın katliam olan ''Hocalı Katliamı'' Anadolu ve Azerbaycanda yapılan katliamlar için ''Özür Bekliyoruz''
İmza kampanyası başlamıştır.Her Türk vatandaşı olarak,destek vermek boynumuzun borcu,vatandaşlık görevimizdir.
http://ozurbekliyorum.com
http://www.ozurdilemiyoruz.com/
Özür dileyen kansızlar : 13.315
19.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
20.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
21.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
22.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
23.11.2008 : 22.318
24.11.2008 : 22.881
Özür dilemeyen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları : 48.837
18.11.2008 : 48.837
19.11.2008 : 85.400
20.11.2008 : 97.964
21.11.2008 : 126.388
22.11.2008 : 130.651
23.11.2008 : 148.033
24.11.2008 : 156.591
reklam olmasın diye sitenin adresinin sansürledim arkadaslar...
Ermenilerden bireysel olarak özür dilemek amacıyla çalışmaları yürütülen kampanya, dün internet üzerinden www.*********.com adresinde başladı. Prof. Ahmet İnsel, Prof. Baskın Oran, Dr. Cengiz Aktar ve Gazeteci Ali Bayramoğlu’nun öncülüğünde başlatılan kampanyanın imza metninde şöyle deniliyor:
“1915’te Osmanlı Ermenileri’nin maruz kaldığı Büyük Felaket’e duyarsız kalınmasını, bunun inkâr edilmesini vicdanım kabul etmiyor. Bu adaletsizliği reddediyor, kendi payıma Ermeni kardeşlerimin duygu ve acılarını paylaşıyor, onlardan özür diliyorum.”
Kaynak
Bazı aydınların (!) başlatmış olduğu,özür diliyoruz kampanyası mevcut.Gerekli detaylarıda yukarıdadır.
Ermeni soykırımı olmuştur diyen,kendi ülkesine ihanet etmiş demektir.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak,defalarca arşivlerce kanıtlanmış,tamamen düzmece olan ''Ermeni Soykırımı'' safsatasına karşı çıkıyoruz ve ÖZÜR DİLEMİYORUZ !
Aksine,en yakın katliam olan ''Hocalı Katliamı'' Anadolu ve Azerbaycanda yapılan katliamlar için ''Özür Bekliyoruz''
İmza kampanyası başlamıştır.Her Türk vatandaşı olarak,destek vermek boynumuzun borcu,vatandaşlık görevimizdir.
http://ozurbekliyorum.com
http://www.ozurdilemiyoruz.com/
Özür dileyen kansızlar : 13.315
19.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
20.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
21.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
22.11.2008 : Sayfa görüntülenemiyor.
23.11.2008 : 22.318
24.11.2008 : 22.881
Özür dilemeyen Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları : 48.837
18.11.2008 : 48.837
19.11.2008 : 85.400
20.11.2008 : 97.964
21.11.2008 : 126.388
22.11.2008 : 130.651
23.11.2008 : 148.033
24.11.2008 : 156.591
reklam olmasın diye sitenin adresinin sansürledim arkadaslar...
SEO makaleleri serisi IV - anahtar kelime secimi ve anahtar kelimeleri karsılastırmak
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
anahtar kelime karsılastırması,
anahtar kelime secimi,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
google da üst sıralara cıkma,
search engine optimazion,
seo
/
Comments: (2)
Edindiğimiz anahtar kelime sayısı çoğu zaman “bir” ile sınırlı kalmayacaktır. Uzun vadedeki hedeflerimizin arasına eklemek istediğimiz bazı kelimeleri karşılaştırmak isteyebiliriz. İşte tam burada Google Insights aracı; bizi güvenilir Google verilerini kullanarak analiz imkanı sunuyor.
Yapmamız gereken tek şey Google Insights‘ı ziyaret ederek; sayfa içindeki anahtar kelime gireceğimiz boşlukları doldurmak. Sonrasında sistem otomatik olarak bir analiz çıkarıyor ve bize sonuçları incelemek kalıyor :)
Mesela örnek bir arama yapalım ; (firefox-internet explorer-chrome)
Görüldüğü üzere her kelime farklı bir renk olarak atanıp çizgisel bir grafik veriliyor. Sonuçları özelleştirmek için yukarıdaki butonları kullanmak yeterli. Temel olarak; aranan ülkeler - zaman - semt gibi filtreler uygulanarak grafikte özelleştirmeler yapılabiliyor.
alıntıdır...
Yapmamız gereken tek şey Google Insights‘ı ziyaret ederek; sayfa içindeki anahtar kelime gireceğimiz boşlukları doldurmak. Sonrasında sistem otomatik olarak bir analiz çıkarıyor ve bize sonuçları incelemek kalıyor :)
Mesela örnek bir arama yapalım ; (firefox-internet explorer-chrome)
Görüldüğü üzere her kelime farklı bir renk olarak atanıp çizgisel bir grafik veriliyor. Sonuçları özelleştirmek için yukarıdaki butonları kullanmak yeterli. Temel olarak; aranan ülkeler - zaman - semt gibi filtreler uygulanarak grafikte özelleştirmeler yapılabiliyor.
alıntıdır...
SEO makaleleri serisi III - W3C nedir ?
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
arama motorlari,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
google da üst sıralara cıkma,
seo,
seo makaleleri serisi,
w3c,
w3c nedir
/
Comments: (0)
W3C Konsorsiyumu Tim Berners Lee‘nin önderliğinde kurulun ve Web’in Standartlarını belirleyen örgüttür. W3C Komitesinde pek çok dünyaca ünlü programcı ve web’in mucitleri yer almaktadır. Bu komitenin temel amacı; HTML çıktılarının veya HTML kodlarının her tarayıcıda aynı görüntüyü vermesi için ortak kararlar almaktır. Ayrıca HTML dilinin sürekliliğini sağlarlar.
Bu komite ayrıca HTML dersleri yayınlayarak,doğru bilgiyi edindirmeye çalışır. W3C ‘nin bu misyona sahip olmasının gerekliliği 1993 yılında CSS ‘nin yaygınlaşmaya başlamasıyla olmuştur. Dönemin popüler tarayıcılarının bir kısmı farklı şekilde tanımlanmış CSS’leri okurken bir kısmı ise diğer şekilde tanımlanmışları okuyordu.
Ayrıca sitelerin yerleşimlerini sağlayan dönemin meşhur tablolarının yorumlanması bazı tarayıcılara göre de farklılık gösteriyordu. Bunun anlamı; Web’in karmaşık bir yapıya gidiyor oluşuydu. Bu noktada kurulan komite; ortak kararlar alarak kullanılması gereken kodları tarayıcı yazarlarına ilettiler ve W3C ‘nin yayınladığı kodlara uygun çıktılar sağlayan tarayıcılar yazılmaya başlandı.
Birçoğumuz sağı solu kayık sayfalara gün içerisinde rastlıyoruzdur. Bunun temel sebebinin “tasarımcının beceriksizliği” değil,sitenin W3C Standartlarına uymuyor olmasıdır. Bu noktada W3C komitesi; sitelerin W3C uyumunu denetlemek için W3C Validator aracını icat etmişler. Bu araç sayesinde tasarımı yapılmış bir sitenin W3C hatalarını görebilirsiniz. Ayrıca -her ne kadar İngilizce de olsa- net bir şekilde,hataların nasıl düzeltilmesi gerekildiği gösteriliyor.
Bu kadar konuştuk ettik,peki bunun SEO ile alakası ne ? SEO’nun temelinde “Google gibi düşünmek” felsefesinin yattığını hepimiz kabul edebiliriz. Bu noktada Google,ekmek teknesi olan internetin geleceğini düşünmek zorundadır. Bu sebepten ötürü W3C kurallarına uygun olarak tasarlanmış,yani kodları ile Web’i kirletmeyen siteleri arama sonuçlarında ödüllendirir. Ayrıca Trustrank algoritmasına olan net katkısı yurtdışındaki pek çok makalede açıkça dile getirilmiştir.
Siz de bu sebepten ötürü sitelerinizi XHTML Validator ve CSS Validator araçlarından geçirerek uyumlu hale getirmeli,hem Web için hem ziyaretçilerniz için hem de Google için olumlu bir şey yapmalısınız.
alıntıdır...
Bu komite ayrıca HTML dersleri yayınlayarak,doğru bilgiyi edindirmeye çalışır. W3C ‘nin bu misyona sahip olmasının gerekliliği 1993 yılında CSS ‘nin yaygınlaşmaya başlamasıyla olmuştur. Dönemin popüler tarayıcılarının bir kısmı farklı şekilde tanımlanmış CSS’leri okurken bir kısmı ise diğer şekilde tanımlanmışları okuyordu.
Ayrıca sitelerin yerleşimlerini sağlayan dönemin meşhur tablolarının yorumlanması bazı tarayıcılara göre de farklılık gösteriyordu. Bunun anlamı; Web’in karmaşık bir yapıya gidiyor oluşuydu. Bu noktada kurulan komite; ortak kararlar alarak kullanılması gereken kodları tarayıcı yazarlarına ilettiler ve W3C ‘nin yayınladığı kodlara uygun çıktılar sağlayan tarayıcılar yazılmaya başlandı.
Birçoğumuz sağı solu kayık sayfalara gün içerisinde rastlıyoruzdur. Bunun temel sebebinin “tasarımcının beceriksizliği” değil,sitenin W3C Standartlarına uymuyor olmasıdır. Bu noktada W3C komitesi; sitelerin W3C uyumunu denetlemek için W3C Validator aracını icat etmişler. Bu araç sayesinde tasarımı yapılmış bir sitenin W3C hatalarını görebilirsiniz. Ayrıca -her ne kadar İngilizce de olsa- net bir şekilde,hataların nasıl düzeltilmesi gerekildiği gösteriliyor.
Bu kadar konuştuk ettik,peki bunun SEO ile alakası ne ? SEO’nun temelinde “Google gibi düşünmek” felsefesinin yattığını hepimiz kabul edebiliriz. Bu noktada Google,ekmek teknesi olan internetin geleceğini düşünmek zorundadır. Bu sebepten ötürü W3C kurallarına uygun olarak tasarlanmış,yani kodları ile Web’i kirletmeyen siteleri arama sonuçlarında ödüllendirir. Ayrıca Trustrank algoritmasına olan net katkısı yurtdışındaki pek çok makalede açıkça dile getirilmiştir.
Siz de bu sebepten ötürü sitelerinizi XHTML Validator ve CSS Validator araçlarından geçirerek uyumlu hale getirmeli,hem Web için hem ziyaretçilerniz için hem de Google için olumlu bir şey yapmalısınız.
alıntıdır...
SEO makaleleri serisi II - neden SEO için wordpress
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
arama motorlari,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
google da üst sıralara cıkma,
seo,
seo denince wordpress,
wordpress
/
Comments: (0)
Pek çok yerde,SEO adı geçer geçmez Wordpress ‘in adı duyulur oldu. Özgün tasarım ve kodlamanın çok değerli olduğu bu günlerde neden herkes aynı sistemden bahsediyor ? Cevabı çok net aslında; çünkü Wordpress en iyisi!
Her zaman sıklıkla sorulan sorulardan birisi de; Wordpress,Joomla,Drupal gibi sık kullanılan sistemlerin neden Google filtresine girmediğiydi. Bu noktada açıkça belli oluyor ki; Google bu sistemlere öncelik sağlıyor. Çünkü hepsi açık kaynak,hepsi ücretsiz ve son kullanıcıya dahi internete içerik kazandırma imkanı sağlıyor.
Çünkü hepsi çok pratikler ve insanların her zaman örnek alabileceği sistemler.
Örnek olarak Wordpress ‘i alalım;
1. Wordpress bir site açıp HTML kaynakçasını incelediğinizde; asla gereksiz bir kod dizisi ile karşılaşmazsınız. İçerikler her zaman yukarıya yakın ve sade şekilde -kod yükünden uzak- şekilde verilmektedir.
2. Wordpress sitelerin yazım paneli; tıpkı Google’ın istediği gibi başlıklandırmalara ve şekillendirmeye uygundur. Böylece Wordpress kullanıcıları kolaylıkla vurgulayacakları kelimeleri Google’a belirtebilirler.
3. Wordpress’in her sürümünde kodlar temiz ve W3C Standartlarına uygundur. Her tarayıcıda aynı şekilde görüntülenir.
4. Tüm başlıklandırmalar h1 - h2 - h3 hiyeraşisine göre yapılır. Site tasarımında tablo değil CSS ögeleri kullanılarak yerleştirme yapılmıştır.
5. Kolaylıkla özelliştirilebilir ve çok büyük bir eklenti havuzuna sahiptir.
Tüm bu yazılanlar standart bir kullanıcı için neden Wordpress’i seçmesi gerektiği konusunda ikna edici olabilir ancak; insanlar için faydalı olan herşey Google için de değerlidir. Yukarıdaki 5 örnekte verilmiş özellikler sayesinde; kullanıcı daha kaliteli içerikler hazırlar ve internete temiz kodlar sunar. Google da bu noktada Wordpress ‘i destekliyor. Çünkü Wordpres olmasa yüzlerce alternatifi içinde pek çok kullanıcı değersiz ve yığın diye tabir edilen kod yığınları ile dolu sistemler kullanıcaktı ki; bu hem internetin geleceği hem de Google Bot’un içerik ayırması için büyük zorluk olacaktı.
Ayrıca belirtmeliyim ki; her Wordpress sade kod yapısına sahip değildir. Yüzlerce tema arasında seçmiş olduğunuz tema kötü bir yerleşime ve saçma kodlara sahip olabilir. Bu sebepten ötürü XHTML ve CSS kullanılarak tasarlanmış ve W3C Valid temaları tercih etmenizi öneririm. Ayrıca SEO Eklentisi olarak “All in one SEO Pack” veya “wpseo” plugin’i alt sayfalarınız için meta düzenlemeleri konusunda yardımcı olacaktır.
alntıdır...
Her zaman sıklıkla sorulan sorulardan birisi de; Wordpress,Joomla,Drupal gibi sık kullanılan sistemlerin neden Google filtresine girmediğiydi. Bu noktada açıkça belli oluyor ki; Google bu sistemlere öncelik sağlıyor. Çünkü hepsi açık kaynak,hepsi ücretsiz ve son kullanıcıya dahi internete içerik kazandırma imkanı sağlıyor.
Çünkü hepsi çok pratikler ve insanların her zaman örnek alabileceği sistemler.
Örnek olarak Wordpress ‘i alalım;
1. Wordpress bir site açıp HTML kaynakçasını incelediğinizde; asla gereksiz bir kod dizisi ile karşılaşmazsınız. İçerikler her zaman yukarıya yakın ve sade şekilde -kod yükünden uzak- şekilde verilmektedir.
2. Wordpress sitelerin yazım paneli; tıpkı Google’ın istediği gibi başlıklandırmalara ve şekillendirmeye uygundur. Böylece Wordpress kullanıcıları kolaylıkla vurgulayacakları kelimeleri Google’a belirtebilirler.
3. Wordpress’in her sürümünde kodlar temiz ve W3C Standartlarına uygundur. Her tarayıcıda aynı şekilde görüntülenir.
4. Tüm başlıklandırmalar h1 - h2 - h3 hiyeraşisine göre yapılır. Site tasarımında tablo değil CSS ögeleri kullanılarak yerleştirme yapılmıştır.
5. Kolaylıkla özelliştirilebilir ve çok büyük bir eklenti havuzuna sahiptir.
Tüm bu yazılanlar standart bir kullanıcı için neden Wordpress’i seçmesi gerektiği konusunda ikna edici olabilir ancak; insanlar için faydalı olan herşey Google için de değerlidir. Yukarıdaki 5 örnekte verilmiş özellikler sayesinde; kullanıcı daha kaliteli içerikler hazırlar ve internete temiz kodlar sunar. Google da bu noktada Wordpress ‘i destekliyor. Çünkü Wordpres olmasa yüzlerce alternatifi içinde pek çok kullanıcı değersiz ve yığın diye tabir edilen kod yığınları ile dolu sistemler kullanıcaktı ki; bu hem internetin geleceği hem de Google Bot’un içerik ayırması için büyük zorluk olacaktı.
Ayrıca belirtmeliyim ki; her Wordpress sade kod yapısına sahip değildir. Yüzlerce tema arasında seçmiş olduğunuz tema kötü bir yerleşime ve saçma kodlara sahip olabilir. Bu sebepten ötürü XHTML ve CSS kullanılarak tasarlanmış ve W3C Valid temaları tercih etmenizi öneririm. Ayrıca SEO Eklentisi olarak “All in one SEO Pack” veya “wpseo” plugin’i alt sayfalarınız için meta düzenlemeleri konusunda yardımcı olacaktır.
alntıdır...
SEO makaleleri serisi I
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
arama motorlari,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
google da üst sıralara cıkma,
search,
seo,
wordpress
/
Comments: (0)
Site içi SEO’dan sıklıkla bahsedilmektedir. Bunun temel sebebi; insan kontrolünde olan bir olgu oluşudur. Peki site içi SEO demekle neyi kastediyoruz; site içi SEO, tasarım bazlı ve içerik bazlı olarak ayrılmaktadır. Bu makalenin konusu “içerik bazlı” olarak yapabileceklerimizdir.
Sitelerimiz için içerik oluştururken dikkat etmemiz gereken en önemli şey oluşturulan içeriğin benzersizolmasıdır. Google’ın içeriğe verdiği önemin bilincinin artması sonucu Blackhat SEO’cular (Suistimalci SEO’cular) bot adı verdikleri özel programlar yazdırıp,internetteki içeriği kendi sitelerine çekmişlerdi. Böylece kolaylıkla ziyaretçi çekebilecek potansiyele ulaşmışlar ve tabiri yerindeyse çöplük siteler (scraper site)oluşturmuşlardı. Tasarım açısından ve içerik kalitesi açısından da yetersiz olan bu siteler kısa sürede Google’ın dikkatini çekti ve bunun karşısında “özgün içerik” denen kavram oluşturuldu. Bundan böyle SEO Dünyasında sıklıkla adı geçen bir kavram haline geldi.
Peki Google özgün içeriği nasıl belirliyor? Siz de biliyorsunuz ki; Google internetteki içeriği tararken Google Bot adı verilen bir yazılım kullanıyor. Bu yazılım link ağları üzerinde adeta ışık hızında hareket ederek her siteden verileri çekip veritabanına ekliyor. Bu noktada çekmiş olduğu içerikleri karşılaştırırken de özgün içerik olup olmadığını belirtiyor. Bunu çok basit bir şekilde yapabilir.
Peki ya birisi içeriğimi benden önce alıp,Google’a gösterirse ? İşte bu noktada karmaşa başlıyor. Çoğu kişi özgün içeriğin paragraf bazlı olduğunu düşünürken,bir kısmı da cümle bazlı olduğunu düşünüyor. Kimisi içeriğin tamamını çalarken,kimisi bir kısmını çalıp değiştiriyor.
Peki biz; içeriğin özgün olup olmadığını nasıl anlayabiliriz ? En basit şekilde; içerikten rastgele alınmış bir parçayı Google’da arayarak… Örneğin yukarıda kullanmış olduğum Peki Google özgün içeriği nasıl belirliyor?Cümlesini başına ve sonuna tırnak (“) koyarak aradığımda bir sonuç çıkmaması durumunda içeriğim özgün demektir. Bunu içerik hırsızlığını denetlemek için kullanabiliriz. Ancak denetlemenin dışında; önlem almamız da gerekecektir.
“İçerik bazlı” SEO Tekniklerine geri dönecek olursak; şöyle bir varsayım üzerinden gidebiliriz,biz buna “Google gibi düşünmek” diyoruz. Basit bir web sayfası düşünelim. Google bunun gibi milyarlarcasını bünyesinde barındırıyor J Bu sayfanın tamamiyle ne anlattığını nasıl analiz edebilir ? İşte bizim bakış açımız da bu şekilde olacak. Kendimizi Google’ın yerine koyarak düşüneceğiz..
Bir web sitesinin içeriğini bir gazete sayfasına benzetin. Bir gazete sayfasını açtınız ve 10 saniye içerisinde içinde neler yazdığını ve neyi anlattığını öğrenmeniz gerekiyor. Yapabileceklerimiz nelerdir ? İlk olarak başlığı okuruz öyle değil mi ? İşte bu yaklaşımla elde ettiğimiz ilk SEO Tekniği; Başlıklandırma. Peki başlıklandırmayı ele aldığımızda nelere dikkat ederiz ? İlk olarak içeriği direkt ulaştıran “manşeti” yani en büyük başlığı inceleriz. Bu da demek oluyor ki; Google en büyük punto ile yazılmış olan yazıya çok önem veriyor. (bknz. tagı) Sonrasında da alt başlıkları inceleriz. (bknz.
Sitelerimiz için içerik oluştururken dikkat etmemiz gereken en önemli şey oluşturulan içeriğin benzersizolmasıdır. Google’ın içeriğe verdiği önemin bilincinin artması sonucu Blackhat SEO’cular (Suistimalci SEO’cular) bot adı verdikleri özel programlar yazdırıp,internetteki içeriği kendi sitelerine çekmişlerdi. Böylece kolaylıkla ziyaretçi çekebilecek potansiyele ulaşmışlar ve tabiri yerindeyse çöplük siteler (scraper site)oluşturmuşlardı. Tasarım açısından ve içerik kalitesi açısından da yetersiz olan bu siteler kısa sürede Google’ın dikkatini çekti ve bunun karşısında “özgün içerik” denen kavram oluşturuldu. Bundan böyle SEO Dünyasında sıklıkla adı geçen bir kavram haline geldi.
Peki Google özgün içeriği nasıl belirliyor? Siz de biliyorsunuz ki; Google internetteki içeriği tararken Google Bot adı verilen bir yazılım kullanıyor. Bu yazılım link ağları üzerinde adeta ışık hızında hareket ederek her siteden verileri çekip veritabanına ekliyor. Bu noktada çekmiş olduğu içerikleri karşılaştırırken de özgün içerik olup olmadığını belirtiyor. Bunu çok basit bir şekilde yapabilir.
Peki ya birisi içeriğimi benden önce alıp,Google’a gösterirse ? İşte bu noktada karmaşa başlıyor. Çoğu kişi özgün içeriğin paragraf bazlı olduğunu düşünürken,bir kısmı da cümle bazlı olduğunu düşünüyor. Kimisi içeriğin tamamını çalarken,kimisi bir kısmını çalıp değiştiriyor.
Peki biz; içeriğin özgün olup olmadığını nasıl anlayabiliriz ? En basit şekilde; içerikten rastgele alınmış bir parçayı Google’da arayarak… Örneğin yukarıda kullanmış olduğum Peki Google özgün içeriği nasıl belirliyor?Cümlesini başına ve sonuna tırnak (“) koyarak aradığımda bir sonuç çıkmaması durumunda içeriğim özgün demektir. Bunu içerik hırsızlığını denetlemek için kullanabiliriz. Ancak denetlemenin dışında; önlem almamız da gerekecektir.
“İçerik bazlı” SEO Tekniklerine geri dönecek olursak; şöyle bir varsayım üzerinden gidebiliriz,biz buna “Google gibi düşünmek” diyoruz. Basit bir web sayfası düşünelim. Google bunun gibi milyarlarcasını bünyesinde barındırıyor J Bu sayfanın tamamiyle ne anlattığını nasıl analiz edebilir ? İşte bizim bakış açımız da bu şekilde olacak. Kendimizi Google’ın yerine koyarak düşüneceğiz..
Bir web sitesinin içeriğini bir gazete sayfasına benzetin. Bir gazete sayfasını açtınız ve 10 saniye içerisinde içinde neler yazdığını ve neyi anlattığını öğrenmeniz gerekiyor. Yapabileceklerimiz nelerdir ? İlk olarak başlığı okuruz öyle değil mi ? İşte bu yaklaşımla elde ettiğimiz ilk SEO Tekniği; Başlıklandırma. Peki başlıklandırmayı ele aldığımızda nelere dikkat ederiz ? İlk olarak içeriği direkt ulaştıran “manşeti” yani en büyük başlığı inceleriz. Bu da demek oluyor ki; Google en büyük punto ile yazılmış olan yazıya çok önem veriyor. (bknz.
tagı) Sonrasında da alt başlıkları inceleriz. (bknz. tagı ve tagı) Böylece içerik hakkında bir bakış açısı edinebiliriz.
Bunun dışında bizim makalelerimizde de olduğu üzere kaliteli her içerikte; kalın ve italik yer yer ise renkli bölümler bulunmaktadır. Bunları dergi sayfalarında da sıklıkla görebilirsiniz. Bir dergi editörü; ziyaretçinindikkatini çekmesini istediği bölümleri dergi sayfası üzerinde kalın olarak belirtir. Bir webmaster da bunu yapmaktadır. Google bu veriyi göz önüne alarak her zaman kalın,italik ve renkli olarak belirtilen yerlere dikkat eder. Biz de; site içeriğinde fazla abartmamak koşulu ile hedef kelimelerimizi vurgulayabiliriz.
Gazete sayfası mantığına geri dönelim. Her zaman bir haberi ya da makaleyi okurken ilk paragrafı veya en azından ilk bir kaç kelimeyi inceleriz ve yazının geri kalanı hakkında fikir edinip okumayı değip değmediğine karar veririz. Aynı mantık SEO üzerinde de işliyor. tagı; yani HTML dili üzerinde sitenin içeriğinin başladığı yerden itibaren, içerik niteliği taşıyan(kodlar hariç) ilk 25 kelime çok büyük önem taşır. Bu noktada ilk 25 kelimeyi çok iyi belirlemeli ve mutlaka hedef kelimenizi burada geçirmelisiniz.
Gazete sayfası mantığına son kez döndüğümüzde;ilgili resimleri sıklıkla incelediğimizi fark etmişsinizdir. Bir gazete haberi okurken ilk göz attıklarımız başlık ve sözkonusu haberin resmidir. Peki bu bilgiyi SEO üzerinde nasıl kullanabilirsiniz ? Malumunuz Google Bot adı verilen şey bir bilgisayar yazılımı ve asla insandan daha zeki ve fonksiyonel olamaz. Çünkü o bir insan yapımı J Bu hususta en önemli eksiği de resimleri okuyamaması ve onları anlamlandıramamasıdır. Yani Google Bot kördür. Biz ona;resimlerimizin ne içerdiğini ve ne anlattığını öğretmeliyiz. Bir resmi,bir site içerisinde göstermek istediğimizde; kodunu kullanırız. kodunu kullandığımızda; kalın olarak belirtilen kısmı incelediğinizde siz de görebilirsiniz ki; resmin ne ile ilişkili olduğunu anlatan kısmı “alt” tagı ile ifade edebiliyoruz. Bir tasarımcı değilseniz veya HTML bilginiz yoksa bu size oldukça karmaşık gelebilir. Bu yüzden bu kısmı atlayabilirsiniz J
Son olarak dikkat edeceğimiz anahtar kelime yoğunluğu’dur. İnternetten kolayca edinebileceğiniz “SEO Quake” eklentisinin “Keyword Density” özelliği ile basit bir şekilde kelime yoğunluğu analizi yapabilirsiniz.
Örnek olarak; seoteknikleri.com ‘u ele alalım. “SEO Quake” yükleyerek özelleştirdiğim Firefox tarayıcısını açıyorum ve adres çubuğuna sitemi yazıp giriş yapıyorum.
Resimde görüldüğü gibi density kısmını tıklayarak; sitemle ilgili oldukça geniş bir rapora ulaştım. Şu an karşımda tekli kelimelerin analizini görüyorum.
Gördüğünüz üzere sitemizde en sık kullanılan kelime “SEO” olmakla beraber türevlerinden olan“Google” kelimesinin de sıklıkla geçtiğini görüyoruz. Tabii ki Google’ın analizi bununla sınırlı kalmıyor. Çünkü Google tüm sayfaların içinde bulunduğu bir havuzu ele alarak sitenizin kelime yoğunluğunu değerlendiriyor ve; “Bu sitede en çok SEO ve Google kelimeleri kullanılıyor. Genel olarak tüm sayfalarda da durum bu şekilde,ben bu sitenin içeriğinin bu olduğunu anladım ve SEO ile ilgili aramalarda üst sıraya çıkarmalıyım” mantığını kullanarak sitemizi üst sıraya çıkarıyor.
alıntıdır ...
tagı) Böylece içerik hakkında bir bakış açısı edinebiliriz.
Bunun dışında bizim makalelerimizde de olduğu üzere kaliteli her içerikte; kalın ve italik yer yer ise renkli bölümler bulunmaktadır. Bunları dergi sayfalarında da sıklıkla görebilirsiniz. Bir dergi editörü; ziyaretçinindikkatini çekmesini istediği bölümleri dergi sayfası üzerinde kalın olarak belirtir. Bir webmaster da bunu yapmaktadır. Google bu veriyi göz önüne alarak her zaman kalın,italik ve renkli olarak belirtilen yerlere dikkat eder. Biz de; site içeriğinde fazla abartmamak koşulu ile hedef kelimelerimizi vurgulayabiliriz.
Gazete sayfası mantığına geri dönelim. Her zaman bir haberi ya da makaleyi okurken ilk paragrafı veya en azından ilk bir kaç kelimeyi inceleriz ve yazının geri kalanı hakkında fikir edinip okumayı değip değmediğine karar veririz. Aynı mantık SEO üzerinde de işliyor. tagı; yani HTML dili üzerinde sitenin içeriğinin başladığı yerden itibaren, içerik niteliği taşıyan(kodlar hariç) ilk 25 kelime çok büyük önem taşır. Bu noktada ilk 25 kelimeyi çok iyi belirlemeli ve mutlaka hedef kelimenizi burada geçirmelisiniz.
Gazete sayfası mantığına son kez döndüğümüzde;ilgili resimleri sıklıkla incelediğimizi fark etmişsinizdir. Bir gazete haberi okurken ilk göz attıklarımız başlık ve sözkonusu haberin resmidir. Peki bu bilgiyi SEO üzerinde nasıl kullanabilirsiniz ? Malumunuz Google Bot adı verilen şey bir bilgisayar yazılımı ve asla insandan daha zeki ve fonksiyonel olamaz. Çünkü o bir insan yapımı J Bu hususta en önemli eksiği de resimleri okuyamaması ve onları anlamlandıramamasıdır. Yani Google Bot kördür. Biz ona;resimlerimizin ne içerdiğini ve ne anlattığını öğretmeliyiz. Bir resmi,bir site içerisinde göstermek istediğimizde; kodunu kullanırız. kodunu kullandığımızda; kalın olarak belirtilen kısmı incelediğinizde siz de görebilirsiniz ki; resmin ne ile ilişkili olduğunu anlatan kısmı “alt” tagı ile ifade edebiliyoruz. Bir tasarımcı değilseniz veya HTML bilginiz yoksa bu size oldukça karmaşık gelebilir. Bu yüzden bu kısmı atlayabilirsiniz J
Son olarak dikkat edeceğimiz anahtar kelime yoğunluğu’dur. İnternetten kolayca edinebileceğiniz “SEO Quake” eklentisinin “Keyword Density” özelliği ile basit bir şekilde kelime yoğunluğu analizi yapabilirsiniz.
Örnek olarak; seoteknikleri.com ‘u ele alalım. “SEO Quake” yükleyerek özelleştirdiğim Firefox tarayıcısını açıyorum ve adres çubuğuna sitemi yazıp giriş yapıyorum.
Resimde görüldüğü gibi density kısmını tıklayarak; sitemle ilgili oldukça geniş bir rapora ulaştım. Şu an karşımda tekli kelimelerin analizini görüyorum.
Gördüğünüz üzere sitemizde en sık kullanılan kelime “SEO” olmakla beraber türevlerinden olan“Google” kelimesinin de sıklıkla geçtiğini görüyoruz. Tabii ki Google’ın analizi bununla sınırlı kalmıyor. Çünkü Google tüm sayfaların içinde bulunduğu bir havuzu ele alarak sitenizin kelime yoğunluğunu değerlendiriyor ve; “Bu sitede en çok SEO ve Google kelimeleri kullanılıyor. Genel olarak tüm sayfalarda da durum bu şekilde,ben bu sitenin içeriğinin bu olduğunu anladım ve SEO ile ilgili aramalarda üst sıraya çıkarmalıyım” mantığını kullanarak sitemizi üst sıraya çıkarıyor.
alıntıdır ...
25 aralık antepin kurtulusu
Gönderen
Wyrus
on 24 Aralık 2008 Çarşamba
Etiketler:
25 aralık gaziantepin kurtulus,
düşman,
düşman işgali,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
gaziantep,
okullar tatil,
resmi tatil
/
Comments: (0)
bugun 25 aralık ..
antep'in düşman işgalinden kurtuldugu gün .
bütün sehitlerin saygıyla anıyorum ..
ayrıca bugunu resmi tatil eden adamı da saygıyla anıyorum =)
antep'in düşman işgalinden kurtuldugu gün .
bütün sehitlerin saygıyla anıyorum ..
ayrıca bugunu resmi tatil eden adamı da saygıyla anıyorum =)
En cok Satan oyunlar
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
en cok satan oyunlar,
gta IV %100 save game
/
Comments: (0)
2008 yılının üçüncü çeyreği sonunda bugüne kadar en çok satış rakamına ulaşan oyunlar belli oldu.
Bilgisayar oyunlarının satış raporlarını inceleyen Top Global Markets Report’a göre, aylık satışlar bazında yılın üçüncü çeyreğine kadar olan bölümde en çok satılan oyunlar belli oldu. Yasaklamaları ve hayran kitlesiyle gündemde olan GTA 4 listede ilk sırada.
Birçok ülkelerde yasaklanan ve çıktığı günden bu yana milyonları peşinden sürüklemeyi başaran Grand Theft Auto IV, 6.293.000 satış rakamıyla ilk sırayı almayı başardı.
ABD, Britanya ve Japonya gibi üç büyük pazarın modellendiği listede, oluşan sıralama ve listedeki diğer oyunlar satış rakamlarıyla birlikte şu şekilde sıralanıyor:
1- Grand Theft Auto IV - 6.293.000
2- Super Smash Bros. Brawl - 5.433.000
3- Mario Kart Wii - 4.697.000
4- Wii Fit - 3.604.000
5- Guitar Hero III - 3.475.000
Bilgisayar oyunlarının satış raporlarını inceleyen Top Global Markets Report’a göre, aylık satışlar bazında yılın üçüncü çeyreğine kadar olan bölümde en çok satılan oyunlar belli oldu. Yasaklamaları ve hayran kitlesiyle gündemde olan GTA 4 listede ilk sırada.
Birçok ülkelerde yasaklanan ve çıktığı günden bu yana milyonları peşinden sürüklemeyi başaran Grand Theft Auto IV, 6.293.000 satış rakamıyla ilk sırayı almayı başardı.
ABD, Britanya ve Japonya gibi üç büyük pazarın modellendiği listede, oluşan sıralama ve listedeki diğer oyunlar satış rakamlarıyla birlikte şu şekilde sıralanıyor:
1- Grand Theft Auto IV - 6.293.000
2- Super Smash Bros. Brawl - 5.433.000
3- Mario Kart Wii - 4.697.000
4- Wii Fit - 3.604.000
5- Guitar Hero III - 3.475.000
Bilgisayarları yavaslatan 5 program
Gönderen
Wyrus
on 23 Aralık 2008 Salı
Etiketler:
bilgisayar,
bilgisayarı yavaslatan 5 program,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
hantal programlar,
pcyi yavaslatan 5 program
/
Comments: (0)
Gecenlerde bilgisayarım cok yavasladı. bayagı oldu alalıda zaten 3 seneyi askın bir süre .
bende biraz arastırma yaptım ve bişiler buldum sizinle paylasayım dedim. belki ilerde size de lazım olur .
PC'nin sistemi ve işleyişini yavaşlatan en önemli 5 program tespit edildi.İngilizce'de bu tür programlara 'Elephantware' adı veriliyor. Yani 'Hantal programlar'
Hantal programlar. Adından da anlaşılabileceği gibi bu programlar yepyeni bilgisayarınızın size yavaş, çok yavaş, aşırı yavaş çalışıyor gibi görünmesine neden oluyorlar ve o kadar para verip en son model işlemcili bir bilgisayar aldığınızda "hiçbir değişiklik görmüyorum, yandı, gitti paralar" gibi düşüncelere kapılmanıza yol açıyorlar.
Zaman zaman çalışırken "ekranın donmasına" neden oluyorlar. Sistem kaynaklarını inanılmaz bir savurganlıkla harcıyorlar.
İki de bir ekrana daha yeni, daha güncel ve daha hantal yeni bir versiyonun çıktığına dair uyarı kutuları görüntülüyorlar.
Peki bu uygulamalarla hayatımızı karartmaya devam etmek zorunda mıyız?
Download.com'un anket sonuçlarına göre suçlu 5 program belirlendi;
Acrobat Reader
Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen PDF formatının geliştiricisi olan bu program tek bir işe yarıyor: PDF görüntülemek. Ve bunu da sistemi son derece zorlayarak yapıyor. Neredeyse iki ayda bir yeni bir versiyon çıkarıp sisteme kurmanız gerektiği konusunda uyarılar görüntülüyor. Zaman zaman sorunlu olarak yüklenen veya hiç yüklenmeyen eklentileri yüzünden sistemi kilitleyebiliyor. Tüm bunlar, alt tarafı bir sayfalık bir belge görüntülemek için!
iTunes
Apple'a sormak gerekli. Alt tarafı tüm görevi medya yönetimi ve çalması olan bir uygulamayı bu kadar hantal yapan şey nedir? Gün geçtikçe daha da karmaşıklaşıyor, yüklemesi uzun sürüyor, görüntüsü çirkinleşiyor ve bellekte aşırı yer işgal ediyor. Güzel, dört dörtlük bir alternatifi de yok işin kötüsü.
Real Player
Real Player doğru adımları atmış olsaydı YouTube kadar popüler bir sistem olabilirdi. Onun yerine elimize herkesin nefret ettiği, sistemine yüklemek bile istemediği bir medya formatını destekleyen oynatıcı kaldı. Sürekli olarak ekranda uyarı kutuları görüntülemesi, size Rhapsody ve SuperPass satmaya çalışması da Real Player'ı kullanıcıların uzak durması gereken bir program haline getiriyor.
Internet Explorer
Tüm zamanların en büyük kavgasına hoş geldiniz. Hangi tarayıcı? Internet Explorer mı? Yoksa alternatifleri mi? IE 7.0 kesinlikle IE 6.0 sürümüne göre daha iyi, ancak bu bile programın itici yönlerini gizlemeye yetmiyor. Kavga devam edecek gibi görünüyor ama en azından eğer IE'den bıktıysanız Firefox kullanmayı deneyebilirsiniz.
Microsoft Outlook
Acaba Microsoft'un 2008'li yıllara geldiğimizden haberi var mı? Hem GMail hem de Yahoo Mail Microsoft'un en gözde e-posta uygulamasından daha hızlı çalışıyorlar hem de daha faza özellik içeriyorlar. Özellikle günümüzün en önemli derdi olan spam filtreleme konusunda da zayıf bir grafik çizen Outlook işyerinde kullanım aşamasında da gerek organizasyon gerekse zaman yönetimi konusunda kullanıcıların başına derde sokup duruyor. Oysa amacı onlara yardımcı olmak, hayatlarını kolaylaştırmak.
Yine Microsoft ürünü olan Outlook Express ya da Vista ile beraber gelen Windows Mail kullanarak problemlerinizin çoğunu çözebilirsiniz.
bende biraz arastırma yaptım ve bişiler buldum sizinle paylasayım dedim. belki ilerde size de lazım olur .
PC'nin sistemi ve işleyişini yavaşlatan en önemli 5 program tespit edildi.İngilizce'de bu tür programlara 'Elephantware' adı veriliyor. Yani 'Hantal programlar'
Hantal programlar. Adından da anlaşılabileceği gibi bu programlar yepyeni bilgisayarınızın size yavaş, çok yavaş, aşırı yavaş çalışıyor gibi görünmesine neden oluyorlar ve o kadar para verip en son model işlemcili bir bilgisayar aldığınızda "hiçbir değişiklik görmüyorum, yandı, gitti paralar" gibi düşüncelere kapılmanıza yol açıyorlar.
Zaman zaman çalışırken "ekranın donmasına" neden oluyorlar. Sistem kaynaklarını inanılmaz bir savurganlıkla harcıyorlar.
İki de bir ekrana daha yeni, daha güncel ve daha hantal yeni bir versiyonun çıktığına dair uyarı kutuları görüntülüyorlar.
Peki bu uygulamalarla hayatımızı karartmaya devam etmek zorunda mıyız?
Download.com'un anket sonuçlarına göre suçlu 5 program belirlendi;
Acrobat Reader
Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen PDF formatının geliştiricisi olan bu program tek bir işe yarıyor: PDF görüntülemek. Ve bunu da sistemi son derece zorlayarak yapıyor. Neredeyse iki ayda bir yeni bir versiyon çıkarıp sisteme kurmanız gerektiği konusunda uyarılar görüntülüyor. Zaman zaman sorunlu olarak yüklenen veya hiç yüklenmeyen eklentileri yüzünden sistemi kilitleyebiliyor. Tüm bunlar, alt tarafı bir sayfalık bir belge görüntülemek için!
iTunes
Apple'a sormak gerekli. Alt tarafı tüm görevi medya yönetimi ve çalması olan bir uygulamayı bu kadar hantal yapan şey nedir? Gün geçtikçe daha da karmaşıklaşıyor, yüklemesi uzun sürüyor, görüntüsü çirkinleşiyor ve bellekte aşırı yer işgal ediyor. Güzel, dört dörtlük bir alternatifi de yok işin kötüsü.
Real Player
Real Player doğru adımları atmış olsaydı YouTube kadar popüler bir sistem olabilirdi. Onun yerine elimize herkesin nefret ettiği, sistemine yüklemek bile istemediği bir medya formatını destekleyen oynatıcı kaldı. Sürekli olarak ekranda uyarı kutuları görüntülemesi, size Rhapsody ve SuperPass satmaya çalışması da Real Player'ı kullanıcıların uzak durması gereken bir program haline getiriyor.
Internet Explorer
Tüm zamanların en büyük kavgasına hoş geldiniz. Hangi tarayıcı? Internet Explorer mı? Yoksa alternatifleri mi? IE 7.0 kesinlikle IE 6.0 sürümüne göre daha iyi, ancak bu bile programın itici yönlerini gizlemeye yetmiyor. Kavga devam edecek gibi görünüyor ama en azından eğer IE'den bıktıysanız Firefox kullanmayı deneyebilirsiniz.
Microsoft Outlook
Acaba Microsoft'un 2008'li yıllara geldiğimizden haberi var mı? Hem GMail hem de Yahoo Mail Microsoft'un en gözde e-posta uygulamasından daha hızlı çalışıyorlar hem de daha faza özellik içeriyorlar. Özellikle günümüzün en önemli derdi olan spam filtreleme konusunda da zayıf bir grafik çizen Outlook işyerinde kullanım aşamasında da gerek organizasyon gerekse zaman yönetimi konusunda kullanıcıların başına derde sokup duruyor. Oysa amacı onlara yardımcı olmak, hayatlarını kolaylaştırmak.
Yine Microsoft ürünü olan Outlook Express ya da Vista ile beraber gelen Windows Mail kullanarak problemlerinizin çoğunu çözebilirsiniz.
Haydar dümene böyle soru gelmedi =)
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
haydar dümene böyle soru gelmedi
/
Comments: (0)
Haydar Dümen'e böyle soru gelmedi!
Türkiye'nin cinsellik konusundaki araştırmalarıyla önde gelen isimlerinden Psikiyatr Dr. Haydar Dümen, dört yıldan bu yana Posta gazetesindeki köşesinde okurların sorularını yanıtlıyor. Dr. Dümen'e gelen son dört yılın en ilginç sorusu ise Kütahya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yatan Mustafa Yaşar'dan geldi.
Muhabbet kuşları güzel sesleri nedeniyle Türkiye'de pek çok evde besleniyor.
Mustafa Yaşar'ın sorusu şöyle:
Haydar Bey, ben cezaevinden yazıyorum bu mektubu. Bizim iki muhabbet kuşumuz var. Bunlara hiçbir masraftan kaçınmadığımız halde ön sevişmeyi yapıyorlar ama ilişkiye girmiyorlar. Dişi erkekten 2-3 ay kadar dolgun. Dişi her türlü cilveyi yaptığı halde erkekte bir yaklaşım göremiyoruz. Tecrübenize dayanarak bizi bilgilendirirseniz çok memnun kalırız. Saygılarımızla. ..
Dr. Haydar Dümen'in bu soruya verdiği yanıt ise şöyle:
Değerli okurum, bence kuşlar sizlerden utanıyor! Onca insanın arasında bu işi yapmak kolay mı? Etraf röntgenci dolu ve siz sevişeceksiniz? Yapabilir miydiniz? Zor! Bu arada siz de kuşların halinden biraz anlayın be evladım. Ön sevişmeye başladıklarında çevrelerinden çekilin de işlerini görsünler. Hepsi bir yana, ben insan doktoruyum. Kuştan da muhabbetten de çok iyi anlarım ama muhabbet kuşundan değil!
Türkiye'nin cinsellik konusundaki araştırmalarıyla önde gelen isimlerinden Psikiyatr Dr. Haydar Dümen, dört yıldan bu yana Posta gazetesindeki köşesinde okurların sorularını yanıtlıyor. Dr. Dümen'e gelen son dört yılın en ilginç sorusu ise Kütahya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yatan Mustafa Yaşar'dan geldi.
Muhabbet kuşları güzel sesleri nedeniyle Türkiye'de pek çok evde besleniyor.
Mustafa Yaşar'ın sorusu şöyle:
Haydar Bey, ben cezaevinden yazıyorum bu mektubu. Bizim iki muhabbet kuşumuz var. Bunlara hiçbir masraftan kaçınmadığımız halde ön sevişmeyi yapıyorlar ama ilişkiye girmiyorlar. Dişi erkekten 2-3 ay kadar dolgun. Dişi her türlü cilveyi yaptığı halde erkekte bir yaklaşım göremiyoruz. Tecrübenize dayanarak bizi bilgilendirirseniz çok memnun kalırız. Saygılarımızla. ..
Dr. Haydar Dümen'in bu soruya verdiği yanıt ise şöyle:
Değerli okurum, bence kuşlar sizlerden utanıyor! Onca insanın arasında bu işi yapmak kolay mı? Etraf röntgenci dolu ve siz sevişeceksiniz? Yapabilir miydiniz? Zor! Bu arada siz de kuşların halinden biraz anlayın be evladım. Ön sevişmeye başladıklarında çevrelerinden çekilin de işlerini görsünler. Hepsi bir yana, ben insan doktoruyum. Kuştan da muhabbetten de çok iyi anlarım ama muhabbet kuşundan değil!
2008 yılının enleri Anketi - Sadece Muzik
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
2008 müzikde en iyiler,
2008 yılı,
2008 yılının enleri,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com
/
Comments: (0)
2008'İN EN İYİLERİNİ SEN SEÇ!
Notaların havada uçuştuğu, yıldızların gökyüzünden yanı başımıza indiği bir yıl daha geride kaldı. Biz adayları seçtik, her dalın 1.si ise sizden gelen oylarla belirlenecek.
YABANCI
YILIN ŞARKISI
Britney Spears - 'Womanizer' Madcon – 'Beggin'
Coldpay - 'Violet Hill' Metallica – 'The Day That Never Comes'
Kanye West – 'Love Lockdown' Panic At The Disco – 'Nine In The Afternoon'
Katy Perry – 'I Kissed A Girl' P!nk – 'So What'
Madonna ft Justin Timberlake – '4 Minutes' Sonny J – 'Handsfree'
YILIN ALBÜMÜ
Beyonce - "I Am... Sasha Fierce" Madonna - "Hard Candy"
Coldplay - "Viva La Vida or Death All His Friends" Mariah Carey - "E=MC²"
Kanye West - "808s & Heartbreak" Metallica - "Death Magnetic"
Katy Perry - "One of the Boys" REM - "Accelerate"
Kings Of Leon - "Only By The Night" Slipknot - "All Hope Is Gone"
EN İYİ ERKEK SANATÇI
Kanye West Lil Wayne
Kid Rock Usher
Lenny Kravitz
EN İYİ KADIN SANATÇI
Beyonce Mariah Carey
Britney Spears P!nk
Madonna
EN İYİ GRUP
3 Doors Down Metallica
Coldplay Panic At The Disco
Jonas Brothers
EN İYİ POP
Britney Spears P!nk
Christina Aguilera Rihanna
Madonna
EN İYİ ROCK
3 Doors Down Nickelback
Fall Out Boy The Rasmus
Kings Of Leon
EN İYİ HARD ROCK / HEAVY METAL
AC/DC Metallica
Guns'N Roses Slipknot
Judas Priest
EN İYİ R&B / HIP-HOP
Beyonce Nelly
Kanye West T.I.
Lil Wayne
EN İYİ ÇIKIŞ
Amy McDonald Katy Perry
Duffy Miley Cyrus
Jonas Brothers
YILIN TELEVİZYON YILDIZI
Ashley Tisdale Miley Cyrus
Demi Lovato Vanessa Hudgens
Hayden Panettiere Zac Efron
Jonas Brothers
YILIN KONSER GRUBU / SANATÇISI
Avril Lavigne Linkin Park
Metallica Muse
Tokio Hotel
YILIN FİLMİ
Cloverfield Dark Knight
Hellboy 2 High School Musical 3: Senior Year
Iron Man Narnia Günlükleri: Prens Caspian
No Country For Old Men Saw 5
Star Wars: The Clone Wars Wall-e
YILIN DİZİSİ
Avrupa Yakası Heroes
Gossip Girl Prison Break
Kavak Yelleri The Terminator Sarah Connor Chronicles
Lost
YERLİ
YILIN ŞARKISI
Ayben – 'Kork Bizden' Pinhani – 'Dursun Dünya'
Badem ft Özlem Tekin – 'Kalpsiz' Sakin – 'Denek Hayatım'
Çilekeş – 'Katil Dans' Seksendört – 'K.G.B.'
Erdem Yener – 'Belki' Yasemin Mori – 'Aslında Bir Konu Var'
mor ve ötesi – 'Deli' Yüksek Sadakat – 'Ben Seni Arayamam'
YILIN ALBÜMÜ
Ayben – ''Sensin O'' Pinhani – ''Zaman Beklemez''
Badem – ''O'nsuz'' Sakin – ''Hayat''
Çilekeş – ''Katil Dans'' Seksendört – ''K.G.B.''
Demir Demirkan – ''Yolun Yarısı'' Yasemin Mori – ''Hayvanlar''
Gece Yolcuları – ''Kalbin Kadar Yakın'' Yüksek Sadakat – ''Katil & Maktul''
YILIN GRUBU
Çilekeş Seksendört
mor ve ötesi Yüksek Sadakat
sakin
EN İYİ ERKEK SANATÇI
Bedük Hayko Cepkin
Emre Aydın Sagopa Kajmer
Feridun Düzağaç
EN İYİ KADIN SANATÇI
Ayben Sultana
Hadise Yasemin Mori
Kolera
EN İYİ ÇIKIŞ
Erdem Yener sakin
Foma Yasemin Mori
Gece
EN İYİ KLİP
Erdem Yener – 'Belki' Öztürk – 'Gülümse'
Feridun Düzağaç – 'Beni Unutma' Yasemin Mori – 'Aslında Bir Konu Var'
mor ve ötesi – 'Deli'
Notaların havada uçuştuğu, yıldızların gökyüzünden yanı başımıza indiği bir yıl daha geride kaldı. Biz adayları seçtik, her dalın 1.si ise sizden gelen oylarla belirlenecek.
YABANCI
YILIN ŞARKISI
Britney Spears - 'Womanizer' Madcon – 'Beggin'
Coldpay - 'Violet Hill' Metallica – 'The Day That Never Comes'
Kanye West – 'Love Lockdown' Panic At The Disco – 'Nine In The Afternoon'
Katy Perry – 'I Kissed A Girl' P!nk – 'So What'
Madonna ft Justin Timberlake – '4 Minutes' Sonny J – 'Handsfree'
YILIN ALBÜMÜ
Beyonce - "I Am... Sasha Fierce" Madonna - "Hard Candy"
Coldplay - "Viva La Vida or Death All His Friends" Mariah Carey - "E=MC²"
Kanye West - "808s & Heartbreak" Metallica - "Death Magnetic"
Katy Perry - "One of the Boys" REM - "Accelerate"
Kings Of Leon - "Only By The Night" Slipknot - "All Hope Is Gone"
EN İYİ ERKEK SANATÇI
Kanye West Lil Wayne
Kid Rock Usher
Lenny Kravitz
EN İYİ KADIN SANATÇI
Beyonce Mariah Carey
Britney Spears P!nk
Madonna
EN İYİ GRUP
3 Doors Down Metallica
Coldplay Panic At The Disco
Jonas Brothers
EN İYİ POP
Britney Spears P!nk
Christina Aguilera Rihanna
Madonna
EN İYİ ROCK
3 Doors Down Nickelback
Fall Out Boy The Rasmus
Kings Of Leon
EN İYİ HARD ROCK / HEAVY METAL
AC/DC Metallica
Guns'N Roses Slipknot
Judas Priest
EN İYİ R&B / HIP-HOP
Beyonce Nelly
Kanye West T.I.
Lil Wayne
EN İYİ ÇIKIŞ
Amy McDonald Katy Perry
Duffy Miley Cyrus
Jonas Brothers
YILIN TELEVİZYON YILDIZI
Ashley Tisdale Miley Cyrus
Demi Lovato Vanessa Hudgens
Hayden Panettiere Zac Efron
Jonas Brothers
YILIN KONSER GRUBU / SANATÇISI
Avril Lavigne Linkin Park
Metallica Muse
Tokio Hotel
YILIN FİLMİ
Cloverfield Dark Knight
Hellboy 2 High School Musical 3: Senior Year
Iron Man Narnia Günlükleri: Prens Caspian
No Country For Old Men Saw 5
Star Wars: The Clone Wars Wall-e
YILIN DİZİSİ
Avrupa Yakası Heroes
Gossip Girl Prison Break
Kavak Yelleri The Terminator Sarah Connor Chronicles
Lost
YERLİ
YILIN ŞARKISI
Ayben – 'Kork Bizden' Pinhani – 'Dursun Dünya'
Badem ft Özlem Tekin – 'Kalpsiz' Sakin – 'Denek Hayatım'
Çilekeş – 'Katil Dans' Seksendört – 'K.G.B.'
Erdem Yener – 'Belki' Yasemin Mori – 'Aslında Bir Konu Var'
mor ve ötesi – 'Deli' Yüksek Sadakat – 'Ben Seni Arayamam'
YILIN ALBÜMÜ
Ayben – ''Sensin O'' Pinhani – ''Zaman Beklemez''
Badem – ''O'nsuz'' Sakin – ''Hayat''
Çilekeş – ''Katil Dans'' Seksendört – ''K.G.B.''
Demir Demirkan – ''Yolun Yarısı'' Yasemin Mori – ''Hayvanlar''
Gece Yolcuları – ''Kalbin Kadar Yakın'' Yüksek Sadakat – ''Katil & Maktul''
YILIN GRUBU
Çilekeş Seksendört
mor ve ötesi Yüksek Sadakat
sakin
EN İYİ ERKEK SANATÇI
Bedük Hayko Cepkin
Emre Aydın Sagopa Kajmer
Feridun Düzağaç
EN İYİ KADIN SANATÇI
Ayben Sultana
Hadise Yasemin Mori
Kolera
EN İYİ ÇIKIŞ
Erdem Yener sakin
Foma Yasemin Mori
Gece
EN İYİ KLİP
Erdem Yener – 'Belki' Öztürk – 'Gülümse'
Feridun Düzağaç – 'Beni Unutma' Yasemin Mori – 'Aslında Bir Konu Var'
mor ve ötesi – 'Deli'
Bilim adamlari resimden anahtar kopyaladı
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
anahtar kopyaladı,
bilim adamlari,
bilinmeyen 20 adet windows araci,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
eglenceli-blog.blogspot.com,
gta IV %100 save game,
gta V
/
Comments: (0)
Bilim adamları güvensiz hissetmemizi sağlamak için fotoğraflardan anahtar kopyaladı
Yılların yöntemleri kilit kırma ya da sahte anahtar kullanma ile yetinmeyen California Üniversitesi bilgisayar profesörü Stefan Savage ve ögrencileri sadece bir fotoğraftan yola çıkarak anahtarların işe yarayan kopyalarını çıkarabilen bir bilgisayar sistemi oluşturmayı başardı. Sistem için uzaklık ya da açı fark etmiyor, çözünürlüğün programın detayları ayrıştırabileceği kadar olması yeterli. Bunu “insanlara anahtarlarının kesin bir sır olmadığını” göstermek için yaptıklarını ve kişilerin her yerde anahtarlarıyla olan fotoğraflarını göstermemeleri gerektiğini ortaya koyduklarını söylemelerine rağmen, bize göre bu bilim insanları sadece diğer bekar evlerinden bira çalmak istiyor.
Yılların yöntemleri kilit kırma ya da sahte anahtar kullanma ile yetinmeyen California Üniversitesi bilgisayar profesörü Stefan Savage ve ögrencileri sadece bir fotoğraftan yola çıkarak anahtarların işe yarayan kopyalarını çıkarabilen bir bilgisayar sistemi oluşturmayı başardı. Sistem için uzaklık ya da açı fark etmiyor, çözünürlüğün programın detayları ayrıştırabileceği kadar olması yeterli. Bunu “insanlara anahtarlarının kesin bir sır olmadığını” göstermek için yaptıklarını ve kişilerin her yerde anahtarlarıyla olan fotoğraflarını göstermemeleri gerektiğini ortaya koyduklarını söylemelerine rağmen, bize göre bu bilim insanları sadece diğer bekar evlerinden bira çalmak istiyor.
Turkcell Süper Lig : 16. hafta | Devre arası
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
futbol,
turkcell super lig,
turkcell super lig devreye girdi
/
Comments: (0)
Türkcell süper lig yılbası dolayısıyla erken tatile girdi ...
en son derbiyi hatırlayalım
GS - BJK Derbisi
mac ali samiyende ilk gol gs den geliyor
1-0
1-1
2-1
3-1
3-2
4-2 :D
her iki takımda gercekten güzel oynadı ve iyi olan kazandı ..
en son derbiyi hatırlayalım
GS - BJK Derbisi
mac ali samiyende ilk gol gs den geliyor
1-0
1-1
2-1
3-1
3-2
4-2 :D
her iki takımda gercekten güzel oynadı ve iyi olan kazandı ..
Google' in yılbası logosu yapımı basladı ..
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
2008 e by,
eglence,
eglenceli,
eglenceli-blog,
google logosu,
hosgeldin 2009,
yeni yıl
/
Comments: (0)
google ın özel günlerde logo yapma gelenegini hemen hemen hepimiz biliyoruz artık =)
fakat yılbasında bir degişiklik yapıyor ve yılbasına belirli bir süre kala logoları asama asama degiştiriyor.
tahminim logoyu suan http://google.com.tr bulunan yaslı amca yapıcaktır =)
acaba logoda ne cıkıcak merak ediyorum
fakat yılbasında bir degişiklik yapıyor ve yılbasına belirli bir süre kala logoları asama asama degiştiriyor.
tahminim logoyu suan http://google.com.tr bulunan yaslı amca yapıcaktır =)
acaba logoda ne cıkıcak merak ediyorum
Milli piyango :)
Gönderen
Wyrus
on 18 Aralık 2008 Perşembe
Etiketler:
2009 a giricez,
büyük ikramiye 25 milyon ytl,
eglenceli-blog,
milli piyango
/
Comments: (0)
her sene gelenektir mutlaka bir yada 2 bilet alırım .. gelenegi bu senede bozmadım ve gene bilet aldım acaba bu sene neler cıkıcak =)))
Yeni yıl yaklasıyor ...
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
2008,
2009 a giricez,
2009 oyunlar,
eglenceli-blog
/
Comments: (0)
2008...
ahh zaman nasılda su gibi gecip gidiyor hiç anlamadım valla =) daha gecen seneye pc basında girdigim günü hatırlıyom :)
ne günlerimiz gecti...
iyi kötüü..
nese bir yılın daha sonuna geldik .. 2008 de gecti
acaba 2009 da ne yapıcaz ? :D
ahh zaman nasılda su gibi gecip gidiyor hiç anlamadım valla =) daha gecen seneye pc basında girdigim günü hatırlıyom :)
ne günlerimiz gecti...
iyi kötüü..
nese bir yılın daha sonuna geldik .. 2008 de gecti
acaba 2009 da ne yapıcaz ? :D
Öztürk - Gitme
Gönderen
Wyrus
on 13 Aralık 2008 Cumartesi
Bu adamı son zamanlarda bol bol dinlemeye basladım...
iyi bayramlarr
Gönderen
Wyrus
on 9 Aralık 2008 Salı
Etiketler:
bayram,
hayırlı bayramlar,
kurban bayramı,
kurban bayramı kutlu olsun
/
Comments: (0)
Kahkahalar, yeni heyecanlar, bebekler, düğünler, eğlence ve tatlı süprizler olsun… Tatlılar olsun tiramisu, profiterol, elmalı kekler, şekerli kahveler. Buluşmak için telefonlaşmalar olsun.. Buluşmalar olsun, kavuşmalar olsun.. Kayıplar, depremler, afetler olmasın. Kırgınlıklar, anlaşmazlıklar, ayrılıklar, yalanlar olmasın. ‘biz’ olsun; ‘ben’ olmasın…mutluluk parayla, eğlence zoraki olmasın.. Fazla kilolar yok olsun Göbek, göbek atmak için olsun. Bir kere söylensin ve yeter olsun. En önemlisi sevgi olsun… Aşkolsun… Daha n’olsun.. :)))) bu bayram size kurban olsn (: bayramınız kutlu olsunn
iyi bayramlarr
Gönderen
Wyrus
Etiketler:
bayram,
hayırlı bayramlar,
kurban bayramı,
kurban bayramı kutlu olsun
/
Comments: (0)
Kahkahalar, yeni heyecanlar, bebekler, düğünler, eğlence ve tatlı süprizler olsun... Tatlılar olsun tiramisu, profiterol, elmalı kekler, şekerli kahveler. Buluşmak için telefonlaşmalar olsun.. Buluşmalar olsun, kavuşmalar olsun.. Kayıplar, depremler, afetler olmasın. Kırgınlıklar, anlaşmazlıklar, ayrılıklar, yalanlar olmasın. 'biz' olsun; 'ben' olmasın...mutluluk parayla, eğlence zoraki olmasın.. Fazla kilolar yok olsun Göbek, göbek atmak için olsun. Bir kere söylensin ve yeter olsun. En önemlisi sevgi olsun... Aşkolsun... Daha n'olsun.. :)))) BAYRAMINIZ KUTLU VE HAYATINIZ DA BAYRAMIN ADI GİBİ ŞEKER TADINDA OLSUN!!!...